Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Ankara İl Yönetim Kurulu Üyesi ve Tanıtım, Medya Başkan Yardımcısı Mahmut Macit, twitter hesabından yazdığı mesajlarda ateistlerin yok edilmesi gerektiğini savundu.
15 Mayıs’ta attığı tweet’te “Kişiliği bozuk ateist geçinen ruh hastası tiplerin ülkemde halen dinime küfretmesi kanıma dokunuyor. Tecavüze uğramış bu tipler yok edilmeli” diyen Macit ayrıca 21 Mayıs’ta “Irkçılık, faşizm ve ateizm ruh hastalığıdır” da dedi.
Macit, İslam’la ilgili kendisinden farklı düşünenlere hitaben yine 15 Mayıs’ta attığı bir tweet’te ise “Bu tipten yaratıkları alacaksınız ibreti alem için Kızılay’ın ortasında asacaksınız. Savcılar acilen göreve…” diyor.
Kişisel blog’unda “Nefret Suçlarıyla Mücadele Etmeli” başlıklı yazısı nedeniyle dini değerleri aşağıladığı iddiasıyla 13,5 ay hapis cezasına çarptırılan yazar Sevan Nişanyan’a hitaben de tweet atan Macit, şunları söyledi:
“Senin seviyene inecek değilim. Sen yüzde 98 Müslüman olan dini için canını verecek bir kitlenin peygamberine hakaret ediyorsun.
“Sonra da sana ceza verilince sağa sola saldırıyorsun. Bana gelen bütün tweet’lerde kutsalıma hakaret var.
“Sizin gibi demokrasinin şemsiyesine sığınıp içindekileri kusan malum kitleye yargı elbette gereken cevabı vermiştir verecektir.”
“Bir Grup Ateist” çelişkilere dikkat çekiyor
Müzisyen Fazıl Say ve ardından Yazar Sevan Nişanyan’a dini değerleri aşağılamak iddiasıyla verilen cezalar ve atesitlerin yok edilmesi gerektiğini yazan AKP yöneticisi Macit ile ilgili bir yazı kaleme alan “Bir grup ateist” ise Türkiye’de ateistlerin maruz kaldığı haksızlıkların bitmek bilmediği ifade edildi.
“Geçtiğimiz haftalarda Fazıl Say'a verilen cezanın ardından, bu sefer de yazar Nişanyan blog sayfasında Muhammed'e hakaret ettiği gerekçesiyle 13.5 ay hapis cezasına çarptırıldı. Üstüne üstlük, bu ceza para cezasına da çevrilemiyor.
“Öte yandan, bugünlerde AKP yöneticisi Mahmut Macit bakınız ateistler için ne tür sözler sarf ediyor: ‘Kişiliği bozuk ateist geçinen ruh hastası tiplerin ülkemde halen dinime küfretmesi kanıma dokunuyor. Tecavüze uğramış bu tipler yok edilmeli’.
“Ayrıca şunu da diyor: ‘Irkçılık faşizm ateizm ruh hastalığıdır...’ Yani ateizmi ırkçılık ve faşizmle bir tutuyor ve alışık olduğumuz bir şekilde ateistlere ruh hastası diyor - sanki ruh hastası olmak faşist olmakla birmiş gibi.
“Bizler, birkaç ay önce Adnan Oktar hakkında, dinsizlere, ateistlere, evrimcilere ve materyalistlere yönelik hakaretleri nedeniyle savcılığa suç duyurusunda da bulunmuştuk. Savcılık ise bu ifadelerde hakaret ve tahrik olduğunu kabul etmekle beraber, bunun ateistler için gerçek ve yakın bir tehlike oluşturmadığı ve ateizmin bir din değil bir felsefi görüş olduğu gerekçesiyle bu ifadelerin suç teşkil etmediğine kanaat getirmiş ve takipsizlik kararı vermişti.
“Halbuki ateistler felsefi görüşleri sebebiyle değil, dinsel konularda toplumun geri kalanından farklı düşünmeleri sebebiyle hedef alınmaktadır ve bu davalarda kullanılan yasa maddesinin (TCK 216. madde) amacı belli bir dini korumak değil, dinsel konulardaki inanç farkları sebebiyle toplumun bir kesiminin ayrımcılığa uğramasına engel olmaktır.
“Dolayısıyla, bu kanun maddesinin ateistler aleyhine kullanılması aslında kanunun ruhuna aykırıdır, çünkü kanunun asıl koruması gereken şey ateistlerin, Alevilerin ve gayrımüslim vatandaşların maruz kaldığı türde haksızlıklardır. Çünkü yakın ve gerçek bir tehlike eğer varsa, İslam dinine inananlar için değil, inanmayanlar için vardır.
“Eğer ateistlere yapılan hakaret ve haksızlıklar, ateistler için yakın ve gerçek bir tehlike oluşturmadığı gerekçesiyle suç kabul edilmiyorsa, o zaman Fazıl Say'ın, Sevan Nişanyan'ın ya da yazdıkları sebebiyle mahkum edilen onca ateistin sözlerinin inanırlar açısından yakın ve gerçek bir tehlike oluşturduğu nasıl iddia edilebilir?” (EKN)